Psikolog Işık, Alanya’da travma seminerinde konuştu

Alanya’da anne ve babalara hitap eden Uzman Psikolog Aslı Yönet Işık, pandeminin çocuklarda kaygıyı tetiklediğini söyledi. Travma ile başa çıkmada önerilerde bulunan Işık, “Sevginin, temasın iyileştiremeyeceği bir şey yok” dedi.

Psikolog Işık, Alanya’da travma seminerinde konuştu

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Akademi tarafından 'Travma Nedir? Anne-Baba Davranışlarının Gelişimsel Travma Üzerine Etkisi ve Çözüm Önerileri' konulu seminer düzenlendi. ALTSO Konferans Salonu'nda düzenlenen ve Uzman Psikolog Aslı Yönet Işık'ın konuşmacı olduğu seminere ALTSO Başkan Yardımcısı Yakut Benal ile vatandaşlar katıldı. Seminerde konuşan Uzman Psikolog Aslı Yönet Işık da, "Geçmişte toprakla oynuyorduk. Şimdi böyle bir imkan yok. Güvenlik konusu da sıkıntı. Çocukların elinden telefonu alalım ama bunun alternatifi ne? Bunu bulmakta zorlanıyoruz. Günümüzde anne babaları zorlayan onların üzerindeki baskı. 'Çocuğum korkmasın' deniyor. Günümüzde korkmadan yaşam mümkün mü? 'Çocuğum kirli sepetine kirli çamaşırını atmıyor. Çantasını hazırlamıyor' deniliyor. 5 dakika bekleseniz çocuk ayakkabı bağlamayı öğrenecek. Kendine güveni ve sorunlarla başa çıkmayı öğrenecek. Bu bizim yetiştirilme tarzımız ile alakalı” dedi.  
“PANDEMİ ÇOCUKLARDA KAYGIYI TETİKLEDİ”
Travmanın en iyi iyileştirici yanının temas ve sevgi olduğunu söyleyen Işık, “Sevginin, temasın iyileştiremeyeceği bir şey yok. Danışanlar 'Çocuğumla her gün oynayamıyorum' diyor. Çocuk her gün anne ile oynamak zorunda değil. Çocuk arkadaşları ile de oynayabilir. Anne çocuğunu dışarıya çıkıyor, lokantaya gidiyor. 'Sıkıldım' deyince anne, ‘Tamam al telefonu’ diyor. Modern dünyanın sunduğu sürekli çocuğa bir şey yapmak. Biz çocukken çamurdan bir şeyler yapar, çiçekten taçlar yapardık. Pandemi çocuklarda kaygıyı tetikledi” diye konuştu. 
“ÇOCUĞUN ÜZERİNE ÇOK GİDİYORUZ”
Travmanın ani, beklenmedik şekilde gelişen olaylar anlamına geldiğini belirten Işık, “Pandemi dünyanın başına gelen bir travma. Travma annenin bize attığı tokat, babanın bizi koltuğa fırlatması olabilir. Sevilmeyen bir anne çocuğunu sevemez. Hayır diyen annenin durumu aslında kendisi ile ilgili. Aslında o da annesi tarafından öyle yetiştirilmiş. Cezalandırma ve sınır koyma karıştırılıyor. Odaya çocuğu kapatmak cezalandırma. Yalnız bırakmak, küsmek ile çocuk arkadaşı ile sorun yaşadığında küsmeyi öğreniyor. Çocuğun üzerine çok gidiyoruz. Ona alan yaratmanız lazım. Her şeyi açıklamaya çalışmak bizi de çocuğu da yoruyor. Aile geç kalıyor. Çocuğa, 'Senin yüzünden geç kaldık' diyoruz. Çocuklar bizim aynamız. Biz nasıl davranıyorsak onlar da aynı davranıyor. 'Ben ne kadar annem gibi olmayacağım' deseniz de onun gibi oluyorsunuz. 
“BİZİ KURTARAN ŞEY KAYNAKLARIMIZ”
Günlük yaşanılan olayların sağ beyinde depolandığını aktaran Işık, “Zamanında annemiz bize tokat attı. Filmde bir tokat atma sahnesi var. Direkt aklımıza o geliyor. Zihnimiz bunları kodluyor. Bizi kurtaran şey kaynaklarımız. Bunların bizi kurtarıcı özelliği var. Yetmeyen tek şey modern dünya. Kaynak dediğim şey, güvenmek, sevilmek, başarı, yeterlilik. Modern dünyanın bize dayattığı şey çocuğuma sürekli bir şey yapmalıyım düşüncesi. Anne eşine sürekli trip atan biri ise çocuk da arkadaşlarına trip atıyor. Çocuğun ihtiyacı olan şey sevgi, temas, rahat bırakmak” ifadelerini kullandı. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER